Kahtalı Mıçe: Bir Halkın Sesi, Bir Toprağın Çığlığı / Köşe Yazısı -

Kahtalı Mıçe: Bir Halkın Sesi, Bir Toprağın Çığlığı / Köşe Yazısı -

MehmetGüzel

MehmetGüzel

Adıyaman’ın bağrından kopup gelen bir ses düşünün; rüzgâr gibi güçlü, pamuk çiçeği kadar naif. Bu ses, Kahtalı Mıçe’nin ta kendisi. Mustafa Aslan adıyla dünyaya gelen bu halk ozanı, hayatı boyunca çilesini çektiği toprağın hikâyelerini ve halkının dertlerini türkülere döktü. Onun türküleri, sadece birer ezgi değil; emek, mücadele ve hasretin yankısıdır.
 
Kahtalı Mıçe, bir çocuğun pamuk tarlalarında başlayan hayallerinin, memleketin kerpiç damlarında bir keman ve darbuka eşliğinde filizlenmesinin öyküsüdür. Yoksulluğu bağrına basan bu adam, diline ve kültürüne olan sevdasını bedel ödeyerek gösterdi. Kürtçe şarkı söylediği için cezaevine düştüğünde, yalnızca bir halkın ezgilerini değil, bir halkın onurunu da savundu. Sanatı, onun direnişiydi.
 
Onun türkülerinde Adıyaman’ın her ilçesinin, Kahta’nın her köyünün sesi duyulur. Kahtalı Mıçe, sadece bir sanatçı değil; Adıyaman’ın batıya açılan bir penceresi, Nemrut’un sert rüzgârlarını ruhumuza üfleyen bir ozandır. Türkülerinde yaşamın ne kadar zor ama bir o kadar da kutsal olduğunu hissederiz. “Bugünün çilekeş işçisi, yarının gariban efendisi” dediğinde, tüm emekçilerin kaderini bir dizede özetler.
 
O türkü söylerken, bir halkın gözyaşları dökülür topraklara. Adıyaman’ın pirinç tarlalarından yükselen alın teri kokusu gelir kulağınıza, Kahta’nın hüzünlü rüzgârları yüzünüzü okşar. Onun türkülerinde, ekmeğini alın teriyle kazanmanın gururu, yoksulluğun yarattığı dayanışma, umudun o hiç sönmeyen ışığı saklıdır. Bir zamanlar toprak damlı evlerde yankılanan sesi, şimdi göç eden kuşlar gibi dünyanın dört bir yanına dağılmış milyonlarca memleket insanının kalbine dokunuyor.
 
Kahtalı Mıçe’nin yaşamı, mücadelenin ve direnmenin türküsüdür. İnsanın, kendini ve köklerini unutmadan ayakta kalma mücadelesidir. O, sadece bir ozan değil; bir vicdan, bir isyan, bir hatırlatmadır. Halkını her zaman türküleriyle korumuş, onlara umut olmuş, hakikatin sancaktarı olmuştur.
 
Şimdi bu büyük çınar, hayat mücadelesini başka bir alanda, hastane koridorlarında sürdürüyor. Yüreğimizde taşıdığımız dua ve minnetle, yeniden sağlığına kavuşmasını bekliyoruz. Çünkü onun türkülerine hâlâ ihtiyacımız var. Çünkü onun sesi, sessizlerin sesi.
 
Kahtalı Mıçe, senin türkülerine sahip çıktık, çıkmaya devam edeceğiz. Sen bu toprakların bir sesi değil, ruhusun. İyileş, ayağa kalk, o güçlü sesinle bir kez daha bizi rüzgârında savur. Çünkü sen susarsan, bir halkın hikâyesi eksik kalır.



Bu yazı toplam 12 defa okunmuştur