Gündoğdu, mesajında Birleşmiş Milletler tarafından 6 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edildiğini kaydetti.

"Her yıl 8 Mart'ta kutlanan Dünya Kadınlar Günü uluslararası bir gündür"diyen Gündoğdu, "İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. 
Özellikle 8 Mart tarihinin seçilmesi konusunda ise çeşitli iddialar olsa da bunlardan belki de en önemlisi ABD’nin New York kentinde tekstil fabrikalarında çalışan işçilerin insanlık dışı çalışma koşullarına karşı başlatmış oldukları grevin 120 kadın işçinin yanarak can vermesiyle neticelendiği vahşetin 8 Mart 1857 tarihinde yaşanmasıdır."dedi.

"Nefes alsak öldürülüyoruz"

Gündoğdu, "8 Mart dünyada her ne kadar kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesi amacıyla kutlansa da ülkemizde ne yazık ki bu haklardan ziyade yaşam hakkımızı korumak amacıyla farkındalık yaratmak adına kutluyoruz."dedi.

Her yıl artan kadın cinayetlerinin artık kadının hukuki olarak korunmasının ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serdiğine dikkat çeken Gündoğdu, şu ifadelere yer verdi:

"Vahşice katledilen kadınların sayısı her geçen gün artmaya devam ediyor. Yaşam hakkımızı korumak bu kadar zor olmamalı. Toplumun dahi artık bu cinayetleri meşrulaştırmak için kılıf aradıkları bir çağda yaşıyoruz. Atılan manşetlerdeki “eski sevgilisi, ayrıldığı eşi, birlikte yaşadığı kişi” gibi ibarelerle olaylar yumuşatılmaya çalışılıyor. Burada odaklanmamız gereken konu bir kadın bir erkek tarafından öldürüldü. Önemli olan nokta burası, sebep aramayı bırakmalıyız.

Çünkü böyle bir vahşetin sebebi olamaz. Seviyoruz öldürülüyoruz, sevmiyoruz öldürülüyoruz, konuşuyoruz öldürülüyoruz, konuşmuyoruz öldürülüyoruz, evleniyoruz öldürülüyoruz, evlenmiyoruz öldürülüyoruz, boşanıyoruz öldürülüyoruz, boşanmıyoruz öldürülüyoruz kısacası nefes alsak öldürülüyoruz. Biz bu 8 Martta özgürce istediğimiz saatte dışarı çıkabilmeyi, toplu taşımada yalnız kaldığımızda birine haber verme gereksinimi duymamayı, istediğimiz gibi giyinebilmeyi, istediğimiz gibi gülebilmeyi istiyoruz. Biz bu yıl çiçek istemiyoruz. Sadece yaşamak istiyoruz. "