Başkan Polat: Eğitim önemli bir kamusal hizmettir, planlamaz

Başkan Polat: Eğitim önemli bir kamusal hizmettir, planlamaz

 

 

Eğitim-Sen Adıyaman Şube Sekreteri Zeynal Polat, koronavirüsle mücadele kapsamında normalleşme döneminin ardından bugün yüz yüze başlayan eğitime yönelik uyarılarda bulundu.

Polat, açıklamasında, "Siyasal iktidarın, Kovid-19 salgınında "hayatın eve sığmadığını" görerek yasak ve kısıtlamaları, 2020 yılının Haziran ayında yaptığı gibi, toplu ve kontrolsüz biçimde gevşetti."dedi.

"Esas karar alıcının MEB değil"

Okulların açılışı ile çeşitli kısıtlamalarla da olsa nikah, düğün, restoran, sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerini birlikte açmaya karar vererek vaka artışına yol açabilecek yeni bir sürecin önünü açtığını aktaran Polat, şu ifadelere yer verdi:

"Bu süreçte, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ve MEB 18 milyon öğrenciyi, velilerle birlikte milyonlarca kişiyi etkileyen eğitim alanında, öğretmenlerin aşılanması başta olmak üzere etkin önlemler alarak okulların açılması amacını önceleyen bir eğitim politikası ve eğitim planlaması süreci işletmedi. Karar süreçlerinde parlamentonun işlevsizleştirilmesi gibi, Milli Eğitim Bakanlığı, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu karşısında işlevsizleştirildi. Okulların açılmasına dair Bakan Ziya Selçuk tarafından kamuoyuna açıklanan 1 Mart tarihi, son dakikada AK Parti Genel Başkanı tarafından durdurulmuş ve kabine toplantısı sonrasına bırakılmıştır. Bu durum dahi esas karar alıcının MEB değil, AK Parti Genel Başkanı "Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu” olduğunu göstermektedir."

"Ortaokul ve liselerde bu plansızlığın doğurduğu bir kaos yaşanmaktadır"

Polat, ortaokul ve liselerin ara sınıflarını tam zamanlı uzaktan eğitime açma kararı alan Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1 Mart 2021 Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı kararları ile 24 saat içinde, düşük ve orta riskli illerde ortaokulların 5,6,7. sınıfları ile liselerin 9, 10 ve 11. sınıflarını, iki gün yüz yüze eğitime açmak zorunda kaldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"İçinde yaşadığımız bu günlerde ortaokul ve liselerde bu plansızlığın doğurduğu bir kaos yaşanmaktadır. Özellikle ortaokul ve liselerin salgın ile mücadele kapasitesi geliştirilmeden, düşük riskli, kontrollü ve seyreltilmiş bir eğitim ortamı hazırlanmadan açılması salgın koşullarında eğitim yönetimi ve planlamasının ne denli sağlıksız biçimde yürütüldüğünü ortaya koymaktadır. Yüksek ve çok yüksek riskli illerde yaş grubu olarak daha düşük risk taşıyan 5,6 ve 7. sınıflar önlem olarak uzaktan eğitime devam ederken riski daha yüksek olan 8. ve 12. sınıflarda yüz yüze eğitime devam ediyor olması ve liselerde yüz yüze sınav ısrarına devam edilmesi, sınava ve ticarileşmiş eğitime odaklı bir anlayışın tüm eğitim politikalarına yön verdiğini göstermektedir." 

"Köy okullarında seyreltilme yapılmadan yüz yüze eğitime başlandı"

Polat, Sağlık Bakanlığı'nın açıklamış olduğu risk haritasına göre Adıyaman çok yüksek riskli iller arasında yer aldığını anımsatarak, "Buna rağmen 15 Şubat'ta köy okulları tamamen sınıflarda herhangi bir seyreltilme olmadan yüz yüze eğitime başlanmıştır. 2 Mart'ta merkezde ki okul öncesi ve ilkokul kademelerinin hepsi ve ortaokul 8. sınıflar ve liselerin 12. sınıfları yüz yüze eğitime başlamıştır. Çok yüksek riskli iller arasında olan ilimizde bütün tedbirler alındıktan ve ilimizde ki öğretmenlerin hepsi 2 doz aşılanması yapıldıktan sonra okulların açılması daha uygun olacaktır. Bu süreçte karantinaya alınan köyler olmuş ve eğitim öğretim hizmetleri tamamen aksamıştır."dedi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak sürekli, eğitimin yüz yüze olması gerektiğinin altını çizdiklerine değinen Polat, şu ifadelere yer verdi:

"Ancak bunun Kovid-19 salgını ile mücadeleye uygun tüm önlemlerin hızla planlanması ve hayata geçirilmesi ile birlikte mümkün olabileceğini belirttik. İktidarı ve MEB’i bu konularda sürekli uyararak alınması gereken önlemleri ve önerilerimizi ortaya koyduk. Amacımız tüm önlemlerin alınmasını hızlandırmak ve yüz yüze eğitime geçişin bir an önce başlamasını sağlayabilmekti.

Ancak siyasal iktidar ve MEB demokratik zihniyetten uzak bir anlayışla, başta eğitim sendikaları olmak üzere demokratik kitle örgütlerinin, öğrencilerin ve velilerin görüşlerini dikkate alacak katılımcı bir süreç oluşturmamıştır ve bunun sonucunda mevcut vahim tablo ortaya çıkmıştır. Eğitime ilişkin bu tablo; toplum sağlığı, eğitim hakkı, sağlıklı ve güvenceli koşullarda çalışma hakkı ilkelerinden, stratejisinden ve planlamasından yoksun bir tablodur eğitim sen olarak daha önce defalarca eksiklikleri kamuoyu ile paylaşmamıza rağmen ciddi bir hazırlık ve çalışma yapılmamıştır. Mevcut plansızlık ve karar alma süreçlerindeki kaotik durum kaygılarımızı arttırmaktadır."

"Eğitim emekçilerinin iki doz aşılanması süreci hızla tamamlanmalıdır"

"Eğitim-Sen olarak bir kez daha uyarıyoruz" diyen Polat, sözlerini şöyle tamamladı:

"Eğitim emekçilerinin iki doz aşılanması süreci hızla tamamlanmalıdır. Seyreltilmiş sınıf uygulamasını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmamalıdır. Solunum hijyeni için 20 dakikada bir havalandırılması gereken sınıflarda pencerelerin açılır kapanır olması ve öğretmen ve öğrencilerin solunum hijyenine ilişkin bilgilendirilmesi konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalıdır.

Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir.Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanlarındaki sektörler kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.

Kamuoyu, okullara dair gelişmelere ilişkin olarak il ve ilçe düzeyinde aşılanan öğretmen sayısı, vaka sayıları, karantinaya alınan sınıflar, karantinaya alınan okullar konusunda haftalık tablolarla bilgilendirilmelidir.Tüm eğitim ve öğretim  düzeylerinde sağlıklı ve güvenli koşullarda yüz yüze eğitim için bir yandan öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve velilerimize karşı sorumluluklarımızın gereklerini, diğer yandan toplum sağlığı duyarlılığımızın bize yüklediği görevleri anımsayarak mücadelemizi yürüteceğimizin bilinmesini istiyoruz."











Bu yazı toplam 392 defa okunmuştur