İl Müftüsü Taşçı'dan Kurban İle İlgili Dini Hükümler

Adıyaman İl Müftüsü Mehmet Taşçı, yaklaşan kurban bayramı nedeniyle 'Kurban' ile ilgili dini hükümleri açıkladı.

İl Müftüsü Taşçı'dan Kurban İle İlgili Dini Hükümler

 Taşçı yaptığı açıklamada, kurbanın sözlükte anlamının "yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey" anlamlarına geldiğini kaydetti.

Kurban'ın dinî bir terim olarak, ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade etiğini sözlerine ekleyen Taşçı, şunları ifade etti:

"Dinen aranan şartları taşıyan kimselerin kurban kesmeleri hanefi mezhebinde ağırlıklı görüşe ve bazı müctehid imamlara göre vacip, fakihlerin çoğunluğuna göre müekked sünnettir. Hanefiler, Kur'an'da Hz. Peygambere hitaben "Rabbin için namaz kıl, kurban kes" el-Kevser, 108/2 buyrulmasının ümmeti de kapsadığı ve gereklilik bildirdiği görüşündedir. Hz. Peygamberin birçok hadisinde hali vakti yerinde olanların kurban kesmesi emredilmiş veya tavsiye edilmiş, hatta "Kim imkanı olduğu halde kurban kesmezse bizim mescidimize yaklaşmasın, Ey insanlar, her sene, her ev halkına kurban kesmek vaciptir" gibi ifadelerle bu gereklilik önemle vurgulanmıştır."

-"HAZRETİ PEYGAMBER KURBAN KESMEYİ TERK ETMEMİŞTİR"

İl Müftüsü Taşçı, öte yandan kurban kesmeyi Hz.peygamberin hiç terk etmediğini  belirterek, "Bu ve benzeri delillerden hareket eden fakihler gerekli şartları taşıyanların Kurban Bayramı’nda kurban kesmesini vacip görürler.

-KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

Kurban kesmek, akıllı, buluğ çağına ermiş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve yolcu olmayan Müslüman'ın yerine getirmesi gereken bir ibadet olduğunu kaydeden Taşçı,

"Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gram altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir, dolayısıyla Allah’ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetlere şükran ifadesi ve Allah yolunda fedakarlığın nişanesi olarak kurban kesmelidir."dedi.

-HANGİ HAYVANLAR KURBAN OLARAK KESİLİR?

Müftü Mehmet Taşçı, sığır cinsi büyükbaş hayvanların kurban edilebilmesi için, en az 2 kameri yaşlarını bitirmeleri gerektiğini belirterek, 2 yaşını bitirdikleri kesin olarak bilinen büyükbaş hayvanların kapak atmamaları kurban olmalarına engel olmaz dedi.

Hayvanın kapak attığı halde iki yaşını doldurmamış olduğunda kurban olarak kesilemeyeceğini vurgulayan Taşçı, şunları ifade etti:

"Ancak doğumu kesin olarak bilinmeyen büyükbaş hayvanlar için kapak atma, bir ölçü olarak kabul edilebilir. Koyun ve keçi cinsinden hayvanlar bir yaşını doldurduktan sonra kurban edilebilir. Ancak altı ayını tamamlayan koyun bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olursa kurban edilebilir. Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, azaları tam ve besili olması, hem ibadet açısından, hem de sağlık bakımından önem arz eder. Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, bir veya iki boynuzu kökünden kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, hafif hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine mani teşkil etmez."

-"KURBAN  3. GÜNÜN GÜN BATIMINA KADAR KESİLEBİLİR"

Taşçı, Kurban'ın zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günleri kesileceğini, kurban kesim vaktinin ise, bayram namazı kılınan yerlerde namaz kılındıktan sonra, bayram namazı kılınmayan yerlerde ise ikinci fecrin doğumundan sonra başlayacağını söyledi.

Bayramın 3. günü güneş batıncaya kadar kurban kesiminin devam ettiğini vurgulayarak, "Bu geçen süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak kurbanların gündüz vakti kesilmesi daha uygundur. Diğer kurbanlarda (adak, akika, vb.) ise herhangi bir vakit söz konusu değildir."dedi.

-"VEKALETLE KURBAN KESİLEBİLİR"

Kurbanı, kişinin kendisinin de kesebileceğini vekâlet yoluyla başkasına da kestirebileceğini ifade eden Taşçı, "Zira kurban mal ile yapılan bir ibadettir; bu ibadetlerde ise vekâlet caizdir. Vekâlet yoluyla kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekâlet verebileceği gibi, başka bir yerdeki kişi veya kuruma da vekâlet verebilir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile verilebilir."dedi.

-KESİM İŞLEMİ NASIL YAPILMALI DIR?

Kurbanı kesilirken mümkünse, kişinin kendisinin de hazır bulunması gerektiğini belirten Taşçı, şöyle devam etti:

"Kurban kesmeye başlamadan önce tekbir getirilmelidir, Allahü ekber, Allahü ekber, lâ ilâhe illallahü vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahilhamd. Sonra 'Bismillâhi Allahü ekber' diyerek kurban kesilmelidir. Hayvan kesilmeden önce şu veya benzeri dualar okunur, 'Ben hakka yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben Allah’a ortak koşanlardan değilim.' De ki: 'Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emr olundum. Ben Müslümanların ilkiyim', 'Allah’ım ben senden geldim ve sana döneceğim, Muhammed ve ümmetinden bunu kabul et."

-"KURBAN ETİ 3 EŞİT PARÇAYA BÖLÜNEREK TÜKETİLMELİ"

Müftü Taşçı, İslam alimlerinin çoğunluğunun  kurban etinin üç eşit parçaya bölünüp bir parçasının kurban sahibi ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler tarafından tüketilmesini, ikinci parçanın zengin bile olsalar eş, dost ve akrabaya hediye veya ikram edilmesini, üçüncü parçanın ise kurban kesemeyen ihtiyaç sahibi kimselere dağıtılmasını tavsiye ettiklerini kaydetti.

Kişinin bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin kalabalık olması veya ihtiyaçlarının bulunması halinde kurban etinin kimseye dağıtılmadan evde tüketilmesinde de bir sakınca görülmediğini ifade eden Taşçı, "Bu konuda kesin bir sınır yoktur. Kurban sahibinin kurban etinden hem yemesi ve ikram etmesi hem de dağıtması esastır. Bunun ölçü ve şeklini her mükellef kendi konum ve imkânını, başkalarının durum ve imkânını ayrı ayrı gözden geçirerek bizzat belirlemeli ve bu konuda ibadet anlayışıyla hareket etmelidir."şeklinde açıkladı.

-"KURBAN DERİSİ İHTİYAÇ SAHİBİ YA DA HAYIR KURUMLARINA VERİLMELİ"

Hz. Peygamberin veda haccında Hz. Ali’ye, kurban olarak kesilen develerinin başında durmasını ve bunların derileri ile sırtlarındaki çullarını sadaka olarak vermesini, kasap ücreti olarak bunlardan bir şey vermemesini emrettiğini hatırlatan Taşçı, " Kurbanın derisi, ihtiyaç sahiplerine veya hayır kurumlarına verilmelidir. Buna göre kurban derilerinin para karşılığında satılması, kurbanın kesimi veya bakımı için ücret olarak verilmesi uygun değildir."şeklinde ifade etti.










Bu yazı toplam 1053 defa okunmuştur