Adıyaman'da, Sabim Bileşenleri (SABİM), Hekim Sen- Tabip Sen- Hekim Birliği- ADAHED ve SES üyeleri iş bıraktı.
SABİM platformu altında bir araya gelen sağlık çalışanları iş bırakarak, sağlıkta şiddete tepki göstererek eylem yaptılar.
Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan sağlık çalışanları adına açıklamada bulunan Ses Adıyaman Şube Başkanı İbrahim Halil Aydın,"Sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan değerli çalışanlar, 21 mücadele kuruluşunun bir araya geldiği SABİM platformunda yer alan kuruluşlara üye olarak bizlere olan güvenini tasdik eden kıymetli üyelerimiz, siz değerli halkımız ve hastalarımız,
Ayrı yönlerimizi bir kenara bırakarak saÄŸlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan kamu çalışanlarının ortak taleplerini, haklı mücadelemizi daha sesli duyurabilmek, birlikteliÄŸimizi ortaya koyabilmek adına SABÄ°M platformu çatısı altında bir araya geldik. Toplu sözleÅŸme taleplerimizi belirleyerek, platformun büyük çoÄŸunluÄŸunun katılımıyla 1-2 AÄŸustos’ta ülke genelinde iÅŸ bırakma kararı aldık. Tırnak makasıyla AVM’lere dahi girilemeyen bir zamanda, silahla polikliniÄŸe girip saÄŸa sola ateÅŸ edebilen kiÅŸilerle iç içeyiz. Åžiddetin gölgesinde hizmet üretmeye çalışırken, her an bu silahtan çıkan bir kurÅŸunla, hatta başımıza indirilen bir oksijen tüpüyle, gelecek bir bıçak darbesiyle ölebiliriz.
Şiddeti engellemek için sadece kanunların yeterli olmayacağını biliyoruz. Rant alanına dönüştürülen ve kışkırtılan sağlık talebi, saygının yok edilmesi, eksik istihdamla verilmeye çalışılan hizmet, sanal kuyruklar, 5-10 dakika muayene süreleri. Şiddeti üreten, bu sistemin ta kendisi, biliyoruz. Çeşitli kalemler altında ödenen ve emekliliğe yansıtılmayan ek ödemelerle avutuluyoruz, kandırılıyoruz."dedi.
Enflasyon karşısında maaÅŸların eridiÄŸini ifade eden Aydın,"Gerçek enflasyon karşısında bizlere sadece yüzde 17,5 zam reva görülürken, emekliliÄŸimize yansımayan seyyanen zam ile eÄŸitimli olmak cezalandırılıyor ve mezarda emekliliÄŸe mahkûm ediliyoruz. Alım gücümüz büyük bir hızla azalıyor, fazla çalışma ücretimiz, iÅŸ hukukuna göre normal mesaimizin 2 katı olması gerekirken, yarısından az alıyoruz. Çocuklarımız için saÄŸlıklı beslenme koÅŸullarını saÄŸlayamıyoruz, eÄŸitim masraflarını, kiramızı bile ödemekte zorlanıyoruz. Uluslararası aile hekimliÄŸi uygulamaları ile ilgisi olmayan düzenlemeler, yetersiz aile saÄŸlığı merkezi gider ödemeleri, yetersiz aile hekimi ve aile saÄŸlığı çalışanı sorunu çözülmüyor, düşük tavan katsayısı ve destek ödemesi ile aile saÄŸlığı çalışanları yok sayılıyor ve birçok angarya iÅŸ yükü ile 85 milyon vatandaşın koruyucu saÄŸlık hizmeti ihmal ediliyor. SaÄŸlık sistemindeki kargaÅŸa ve huzursuzluk nedeniyle, hekimlerimiz, hemÅŸirelerimiz, ebelerimiz, teknikerlerimiz, teknisyenlerimiz; genel idari, teknik ve yardımcı hizmetler sınıflarındaki çalışanlar gibi saÄŸlık ekibinin hiçbir üyesi artık nefes alamıyor. Daha ne kadar dibe vurabiliriz? Artık göğsümüzü gere gere hekimim, hemÅŸireyim, ebeyim, saÄŸlık çalışanıyım demeyi geçtik, çalışanlar olarak memurum demekten utanır hale geldik. Ayrıca, Sarı-Sen’inToplu SözleÅŸme Teklifinde ileri sürdüğü, dayanışma aidatını kabul etmiyoruz! Sendikal ikramiyenin barajlara baÄŸlanmasını kabul etmiyoruz! Yetkili sendika tarafından kullanılan ve ayrımcılığa yol açan tabip dışı ifadesini kabul etmiyoruz. Ne yapacağız? Kafamızı öne eÄŸip “BoÅŸ ver, böyle gelmiÅŸ böyle gider, başımı derde sokmayayım” mı diyeceÄŸiz. Yoksa bize yapılan zulme sesimizi çıkarıp tepkimizi mi göstereceÄŸiz ? Tabii ki, demokratik tepkimizi meÅŸru zeminde göstererek, hep beraber, tek bir ağızdan artık yeter, hakkımızı verin diyeceÄŸiz. Biliyoruz ki, saÄŸlık, en temel haktır. SaÄŸlık hizmetleri bir ekip iÅŸidir ve bir bütündür. Ãœlkemizde oluÅŸacak ideal saÄŸlık sisteminin en büyük destekçisi olan bizler, hastalarımızın nitelikli tedavi olma, bakım alma ve iyileÅŸme hakkını savunduÄŸumuzun bilinmesini arzu ediyoruz. Pandemide, depremde ve her türlü zorlu ÅŸartta halkımıza ve hastalarımıza verdiÄŸimiz fedakârca hizmetin unutulmamasını bekliyoruz. DeÄŸerli halkımız, hastalarımız ve müracaatçılarımız.
Bugün geldiğimiz aşamada sağlık ve sosyal hizmet emekçileri açlık ve yoksulluk sınırı arasında bir yaşama mahkûm edilmiş durumda. Uygulanan sağlık sisteminden ne halk, ne de emekçiler memnun. İlaca erişemiyoruz. Muayenede tedavide birçok kalemde katkı, katılım payları ve ilave ücretler ödüyoruz. Sosyal hizmet alanı sadaka kültürünü ve bağımlılık ilişkisini derinleştiren seçim süreçlerinde seçmen devşirmeye odaklı bir sisteme dönüşmüş. Tüm bu sorunlarımıza dikkat çekmek ve 2024-2025 yılı için yapılacak TİS toplantılarında görüşlerimizin dikkate alınması için 1-2 Ağustos 2023 tarihinde 2 günlük uyarı amaçlı iş bırakma kararı alınmıştır. Nitelikli sağlık hizmeti için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil, hastalarımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle, tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz. Hakkımız, halkımız ve hastalarımız için, ideal sağlık sistemi için, Bugün ve yarın acil işlemler dışında sağlık hizmetini durduruyor, iş bırakıyoruz." Şeklinde konuştu
Toplanan üyeler yaptıkları açıklamanın ardından dağıldılar.