Gazeteci ve siyasetçi Fatma Ulubey, ülkemizde sıkça yaşanan erken seçimler ve uzun yıllardır devam eden AK Parti iktidarıyla ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Ulubey, "Utangaç Seçmen" başlıklı yazısında, siyasi tercihlerin toplum psikolojisi ve sosyolojisi açısından incelenmesine vurgu yaptı.
Ulubey, geçmişte Bekir Coşkun'un "Demek ki karşıdan gelen her iki kişiden birisi AK Parti'li" ifadesine atıfta bulunarak, şaşırtıcı bir şekilde AK Parti'nin, "İflas ettik" diyen esnaf ve "Bittik" diyen köylü gibi kesimlerden destek aldığını belirtti.
Emekli ve memur kesiminin son yıllarda yaşadığı zorluklara da değinen Ulubey, AK Parti iktidarının bu kesimi açlığa ve yoksulluğa mahkum ettiğini savundu. Enflasyon, satın alma gücü kaybı ve ekonomik zorlukların altında ezilen memur ve emeklilere yapılan zammın yetersiz olduğunu vurguladı.
Ulubey, TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına şüpheyle yaklaşarak, hükümetin emekli ve memurlara yeterli gördüğü zam oranının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Yerel seçimlere yaklaşırken, Ulubey, seçmenlere yönelik önemli sorular sordu. "Benim penceremden ne değişti?", "İnsan gibi yaşayabilecek miyim?", "Çocuğumu iyi koşullarda okutabilecek miyim?" gibi sorularla seçmenleri düşünmeye ve sorgulamaya davet etti.
Çiftçilerin, ekonomik zorluklar içinde kıvranan ailelerin, sığır ithalatına karşı çıkanların ve deprem mağdurlarının sorunlarına da değinen Ulubey, seçmenleri gelecek tercihlerini yaparken bu sorunları göz önünde bulundurmaya çağırdı.
Fatma Ulubey'in yazısı şu şekilde:
"SANDIÄžA GÄ°DERKEN!
Bizim ülkemizde sık sık erken seçim olur. Yıllardır mevcut AKP iktidarı yoksullaştırdığı halka rağmen hep iktidarda. Bunun psikolojik ve sosyolojik nedenleri ayrı ayrı incelenebilir. Rahmetli Bekir Coşkun'un 24 Temmuz 2007 tarihli, "UTANGAÇ SEÇMEN " yazısını hatırladım. "Demek ki karşıdan gelen her iki kişiden birisi AKP'li. Oysa Ben bugüne kadar "AKP'ye oy verdim" ya da " "Vereceğim" diyen bir tek kişiye olsun rastlamış değilim.
Herkesin AKP’ye karşı olduÄŸu bölgelerden AKP çıktı. "Ä°flas ettik" diyen esnaf, AKP’ye oy verdi anlaşılan. "Bittik" diyen köylü de... Evet, böyle yazmıştı Usta gazeteci. Peki, o günden bugüne ne deÄŸiÅŸti?...
Emekli hayatında memnun mu?
Emekli yine açlığa, yoksulluğa mahkum edildi.
Emekliye ve memuru son yılların en kötü durumuna düşüren, satın alma gücünü yok eden, üretimi ,tarımı, hayvancılığı bitiren AKP iktidarı yüzü gülmeyen bir toplum yaratmayı başarmıştır.
Mevcut piyasa koşullarında memurun sırtına binen yük yapılan memur, emekli zamanın 3 katı fazlasıdır. Enflasyona bağlı fiyatlar hergün artıyor, hangi ekonomist açıklar bunu? Hayat pahalılığıyla mücadele eden memurlara yapılan zam açlığa ve yoksulluğa terketmektir. Yapılan zam kamu görevlileri için yeterli değildir ve beklentileri karşılamaktan uzaktır. Emeklileri ise açlığa yoksulluğa terketmektir.
TÜİK ile halkın enflasyonu taban tabana zıt...
TÜİK üzerinden milletin aklıyla dalga geçen enflasyon rakamlarını yayınlayıp, bu rakamlar üzerinden emekli ve memurlara yapılan yüzde zammı müjde diye duyurmak emekliyi memuru kaderine terketmektir. Zam oranı, memnuniyeti sağlayacak şekilde yeniden revize edilmelidir. Kira, gıda, ulaşım, fatura, vergi ve sağlık giderleri altında ezilen geçinemiyoruz diye haykıran Memur ve Emekli zammını Müjde diye sunanlara Sandıkta gereken cevap verilmelidir.
Yerel seçimlere ramak kaldı. Bu yerel seçimler de geçecek, ama seçmen şunu demeli: benim penceremden ne değişti?... İnsan gibi yaşayabilecek miyim, çocuğumu iyi koşullarda okutabilecek miyim, yılda bir defa çocuklarımı tatile götürebilecek miyim?
Çifçi, ben neden tarlamı ekip, biçemiyorum, tarım girdileri niye bu kadar pahalı diyebilmelidir. Günlük akaryakıta gelen fahiş zamlar üretim yapmak isteyen çiftçiyi, küçük ölçekli sanayi üretim tesisleri için büyük bir maliyet olarak karşımıza çıkmaktadır.
Evine et giremeyen vatandaş Ben neden alamıyorum, çocuğuma süt alamıyorum, çocuklarım beslenemiyor diyen Anne ne kadar sorgulayacak !...
Ne güzel meralarımız vardı. Havamız,suyunuz, toprağımız ama sığır ithal ediyoruz. Sadece sığır mı, reredeyse her şeyi ithal eder duruma geldik. Seçmen, kurtuluşu ithal etmekte bulan yöneticilere tekrar mı yetki verecek?...
Suriyeli Mülteciler sorunu, gençlerimizin umudu başka bir ülkede bulması, yaşanan beyin göçüne Kim dur diyecek ?...
6 Şubatta yaşanan depremde yitirdiğimiz canlar ve geride kalan ama konnteynırda yaşayan seçmen hala bir konuta yerleşmeyi bekliyor. Sözünü tutmayan siyasetçilere oyunu bi daha bi daha mı verecek?...
Bakalım seçmen ne diyecek!"